Burcu Özkaya Günaydın
Hatay’ın Antakya ilçesine bağlı Ekinci Mahallesi’nde ‘Cennetten bir köşe’ sloganıyla satışa sunulan Rönesans Residence, 6 Şubat’ta yaşanan depremde yıkıldı, konutta binden fazla kişi hayatını kaybetti, 54 kişi ise hâlâ kayıp. Rönesans Residence yakınlarında yaşayan ve depremin ilk günlerinden itibaren konutta arama kurtarma çalışmalarında yer alan Mehmet Şirin, enkazdan çıkan hafriyatın 600 metre uzaklıktaki boş bir alana döküldüğünü iddia etti. Şirin, bu bölgede tekrar arama yapılması halinde kayıplara ait kemik veya izlerin bulunabileceğini düşünüyor.
Mehmet Şirin‘WRAPPLE’DA DEMİR BİLE AYIRILMADI’
Rönesans Residence’taki aileler ve Mehmet Şirin, depremden 6-7 gün sonra arama kurtarma çalışmalarının durdurularak yıkımlara başlandığını belirtti. Rönesans’ta yıkım başladığında yolların kapalı olduğunu ve kamyonların fazla ileri gidemediğini vurgulayan Hoş, olayı şu sözlerle anlattı:
“Depremin ilk günlerinde enkaz yıkım alanları belli değildi. Yolların ve trafiğin durumu göz önüne alındığında enkazın neden konuttan 600 metre uzağa taşındığını anlıyoruz. Kamyonları her zaman takip ederdim, özellikle de geceleri çalıştıklarında. Konuttan çıkan hafriyatlar şimdi size gösterdiğim yere döküldü. Üzerine başka bir hafriyat malzemesinin de dökülmediğini iddia ediyorum. Enkazın içinde kıyafetler, yataklar, ayakkabılar, her şey var. Normalde bir binanın yıkılmasından sonra demirler ayıklanıyor ama bu enkazda demirler ayıklanmadı, olduğu gibi buraya atıldı.”
‘BU KIRIŞIKLIK BİR ŞANS OLABİLİR’
Mehmet Sevimli, kazı alanına son dönemde toprak atıldığını, yazın sıcaktan dolayı kazının koktuğunu, çevredeki sağlam bina sakinlerinin de kokudan şikayetçi olduğunu söyledi. Bu kazıda bir arama daha yapılması gerektiğini belirten Tatlı, “Enkazdan kayıplarla ilgili bir şeyler bulunacağına inanıyorum. Büyük bir felaket yaşadık ama en kötüsü eksik olan birini beklemek ve ondan bir parça aramak. Diğer enkazlar üst üste yığılmış, burada kaybolanların bir şey bulması daha zor oluyor. “Bu enkaz Rönesans için bir şans olabilir” dedi.
Şirin, Rönesans kazısının döküldüğü taş ve beton cinsinin, Rönesans konutunun bulunduğu betonla aynı olduğunu, bu beton üzerinde analiz yapılabileceğini söyledi.
Özgür ailesi‘SAVCILARA ÇAĞRIYORUZ: BU KIRIŞIĞI YENİDEN ARAŞTIRIN’
Rönesans Residence’ta aralarında çocukların da bulunduğu 54 kişi kayıp. Aileler yaklaşık bir yıldır kayıplarını hastane ve mezarlıklarda arıyor. 16 aylık kızı Esila ve 32 yaşındaki eşi Meryem Özgür’ün kayıp olduğu Bulut Özgür, Mehmet Şirin’in tezini kayıp kişinin bir akrabasından da duyduğunu belirtti. Özgür, aylardır gitmediği hastane kalmadığını, çalmadığı kapı kalmadığını, ne kızından ne de eşinden hiçbir iz bulamadığını söyledi. Şirin’in savunmasında umut olduğunu vurgulayan Özgür, “Savcıların harekete geçmesini ve söz konusu enkazı yeniden aramasını istiyorum. Aylardır hayatta değiliz. Belki bir iz buluruz. Devletimizin burada bir arama yapmasını istiyoruz. “Gerekirse biz kayıp yakınları birleşip bir kepçe veya başka bir şey aramalıyız” dedi.
‘KEMİĞE İHTİYACIMIZ VAR’
Suna Öztürk’ün kızı Tuğba Koşar ile torunları 3 yaşındaki Mustafa Kemal ve 1 yaşındaki Mehmet Akif Koşar, Rönesans Residence’ta enkaz altında kaldı ve hala bulunamadı. Aylardır iki torununu ve kızını arayan Öztürk, “Rönesans’ta arama kurtarma çalışmaları birkaç gün içinde tamamlanarak yıkıma başlandı. Mehmet Bey de bana ulaşarak enkazın nereye götürüldüğünü söyledi. Şu an Aksaray’dayım. 6 Şubat’ta Hatay’da olacağım ve bahsedilen yere gideceğim. Bu bizim için umut olabilir. Bir kemiğe ihtiyacımız var. O kemiği bulabileceğime dair her umudun peşindeyim. Bir yıl geçecek ve sanki hiç olmamış gibi hepsi ölmüş sayılacak. Mezarları bile yok. Savcılara, devlete ve Cumhurbaşkanımıza sesleniyorum. Burada tekrar arayın. “Tuğba’mın ve torunlarımın kemikleri muhtemelen buradadır.”
‘İKİ HAFTA SONRA ÖLÜ OLARAK KABUL EDİLECEK’
Cemile İncili, oğlu ve gelininin cesetlerinin bulunduğunu ancak 3 yaşındaki torunu Ömer Kutay Bozdemir’e ait bir iz bulamadıklarını vurgulayarak, “Bu adalet mi, iki hafta sonra kayıp” ölü sayılacak mı?” İncil, Cumhurbaşkanına hitaben şunları söyledi: “Büyük acı yaşıyoruz. Bu acı hiç geçmiyor, bitmiyor. Oğlumun ve gelinimin cesedini bulduk ama torunu yok. Nerede, kiminle, hayatta mı, ölü mü belli değil. Depremden 5-6 ay sonra enkaz altında kemikler bulundu. Gelinimin mezarını, oğlunun kemiğini bulup koynuna koyacağımı düşündüğüm için yaptırmadım. Enkazın nereye düştüğünü bilen beyefendinin sözleri bizler için umut oluyor. Aramanın belirtilen yerde yapılmasına izin verin. Belki bir şeyler çıkar.”
HATAY VALİLİĞİ CEVAP VERMEDİ
Öte yandan konu hakkında bilgi almak için çağırdığımız Hatay Valiliği konu hakkında bilgi vermedi. Valilikten geri dönüş yapılacağı yönünde yanıt verilmesine rağmen herhangi bir dönüş olmadı.
